top of page

Hakim Kararı Olmaksızın Kişiye Pasaport Verilmemesi Hukuka Aykırıdır.

Yazarın fotoğrafı: A&B LEGALA&B LEGAL

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu

31.01.2013 T., 2008/921 E., 2013/314 K.


Dava; davacıya pasaport verilmemesine ilişkin 31/03/1997 günlü, 83990-97 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.


Ankara 9. İdare Mahkemesinin 30/09/2002 günlü, E:2002/1014, K:2002/1224 sayılı kararıyla; Danıştay Onuncu Dairesinin 26/12/2001 günlü, E:2000/2265, K:2001/4971 sayılı bozma kararına uyularak, davacının yasadışı örgüt üyesi olmak ve bölücülük propagandası yapmak suçlarından yakalanarak yargılanıp beraat etmesine ve hakkında herhangi bir mahkumiyet kararı bulunmamasına karşın, belirtilen suçlamalar nedeniyle sürekli takip altında tutularak operasyona yönelik olarak faaliyetinin izlendiğinin anlaşıldığı, bu haliyle davacının yurtdışına çıkmasının genel güvenlik bakımından sakıncalı olabileceği ve ülke aleyhine faaliyetlerde bulunabileceği dikkate alındığında, pasaport verilmemesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.


Anılan kararın temyiz incelemesi sonucunda, Danıştay Onuncu Dairesinin 06/03/2006 günlü, E:2003/3110, K:2006/1687 sayılı kararıyla; davacının yasadışı örgüt üyesi olmak ve bölücülük propagandası yapmak suçlarından yakalanarak yargılanıp beraat etmesine ve hakkında herhangi bir mahkumiyet kararı bulunmamasına karşın belirtilen suçlamalarla ilgili olarak sürekli takip altında tutularak operasyona yönelik olarak faaliyetlerinin izlendiğinden bahisle dava konusu işlemin tesis edilerek davacıya pasaport verilmediğinin anlaşıldığı, Anayasa'nın 38. maddesi ile Pasaport Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca davacının, yargılanarak beraat ettiği bir suç nedeniyle yurtdışına çıkma hürriyetinin kısıtlanmasına olanak bulunmadığı gibi söz konusu suçlarla ilgili olarak faaliyette bulunduğu hususunda somut, kabul edilebilir hukuki bilgi ve belge sunulamaması nedeniyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle İdare Mahkemesi kararı bozulmuş ise de, Mahkemece bozma kararına uyulmayarak davanın reddi yolundaki kararında ısrar edilmiştir.


Davacı, Ankara 9. İdare Mahkemesinin 14/02/2008 günlü, K.2008/106, K:2008/305 sayılı ısrar kararının temyiz etmekte ve kararın bozulmasını istemektedir.


Anayasa'nın 23. maddesinde Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir. Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak;


Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek;


Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir.


Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ülkenin ekonomik durumu, vatandaşlık ödevi ya da ceza soruşturması veya kovuşturması sebebiyle sınırlanabilir.


Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz hükmüne yer verilmiş iken, 03/10/2001 günlü, 4709 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile yapılan değişiklik ile vatandaşın yurtdışına çıkma hürriyetini kısıtlayıcı nedenlerden sayılan ....ülkenin ekonomik durumu ibaresi madde metninden çıkarılmış, aynı maddede 07/05/2010 günlü, 5982 sayılı Kanun'un 3. maddesi ile yapılan düzenlemeyle ise Vatandaşın yurtdışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hakim kararına bağlı olarak sınırlanabilir hükmü getirilmiştir.


Anayasa'nın 23. maddesinin madde gerekçesine bakıldığında; Danışma Meclisinin gerekçesinde 3. fıkra ile vatandaşa yurtdışına çıkma hürriyeti tanındığı, bu serbestinin hangi özel sebeplerle sınırlanabileceğinin gösterildiği, Anayasa Komisyonunun değişiklik gerekçesinde de maddedeki yurtdışına çıkma hürriyetini sınırlayan sebepler arasına ülkenin dış ödemeler dengesi, döviz durumu gibi hususlar ekonomik durum kavramı içinde değerlendirilerek ve halen ülkenin ekonomik durumu gözününe alınarak yurtdışına çıkma hürriyetine konulan sınırlamalar ve yapılan uygulamalar dikkate alınmak suretiyle ülkenin ekonomik durumu"nun da sınırlama sebepleri arasına ilave edildiği belirtilmiş, 03/10/2001 tarihli, 4709 sayılı Kanunun 8. maddesi ile yapılan değişikliğin gerekçesi olarak, öngörülen değişiklik ile vatandaşların yurtdışına çıkma hürriyetine ülkenin ekonomik durumunun engel teşkil etmesine son verildiği ifade edilmiş, 12/09/2010 günlü, 5982 sayılı Kanunun 3. maddesi ile yapılan değişikliğin gerekçesi olarak da, idare tarafından, vatandaşın yurtdışına çıkma hürriyetinin sınırlanmasına son verilmekte olduğu, yurtdışına çıkma hürriyetinin, sadece suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle ve hakim kararına bağlı olarak sınırlandırılabilmesi ilkesinin benimsendiği belirtilmiştir.


Söz konusu Anayasal düzenlemenin ve madde gerekçesinin tarihsel seyri gözönüne alındığında, vatandaşın yurtdışına çıkma hürriyetini kısıtlayan nedenler ülkenin ekonomik durumu", vatandaşlık ödevi ve ceza soruşturması veya kovuşturması şeklinde sıralanırken 2001 ve 2010 tarihli düzenlemelerden sonra bu sınırlamanın yalnızca suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle ve ancak hakim kararı ile yapılabileceği kurala bağlanarak, hakim kararı olmadan idarece vatandaşın yurtdışına çıkışına engel olunamayacağı kabul edilmiş, söz konusu değişikliklerle özgürlüklerin alanı genişletilmiştir.


Diğer yandan Anayasanın 177. maddesinin (e) bendi uyarınca bir konuyu (açık ve ayrıntılı) düzenleyen Anayasa hükmünün doğrudan somut olaya uygulanabileceği kabul edilmiştir.


5682 sayılı Pasaport Kanunu'nun 3463 sayılı Yasayla değişik 22. maddesinde ise İçişleri Bakanlığınca yurtdışına çıkmaları genel güvenlik bakımından sakıncalı bulunduğu tespit edilenlere pasaport ve seyahat vesikası verilmeyeceği hükme bağlanmıştır.


Bu düzenlemeyle, Anayasa'nın 23. maddesinde 2010 yılında yapılan düzenlemeye aykırı olarak yurtdışına çıkmaları genel güvenlik bakımından sakıncalı bulunanlara, idari işlemle pasaport veya seyahat vesikası verilmemesi mümkün kılınmaktadır.


Dosyanın incelenmesinden; davacının yasadışı örgüt üyesi olmak ve bölücülük propagandası yapmak suçlarından yakalanarak yargılanıp beraat etmesine ve hakkında herhangi bir mahkumiyet kararı bulunmamasına rağmen belirtilen suçlamalarla ilgili olarak sürekli takip altında tutularak operasyona yönelik olarak faaliyetlerinin izlendiğinden bahisle dava konusu işlemin tesis edilerek davacıya pasaport verilmediği anlaşılmaktadır.


Olayda, her ne kadar Pasaport Kanunu'nun 22. maddesine göre İçişleri Bakanlığınca yurtdışına çıkmaları genel güvenlik bakımından sakınca bulunduğu tespit edilenlere pasaport veya seyahat vesikası verilmeyeceği belirtilse de Anayasa'nın 23. maddesinin 4. fıkrasının 07/05/2010 tarihli, 5982 sayılı Yasanın 3. maddesi ile değiştirilen hükmü uyarınca vatandaşın yurtdışına çıkma hürriyetinin ancak suç soruşturma veya kovuşturması nedeniyle kısıtlanabileceği, bunun da hakim kararıyla yapılabileceği açık olup, Anayasa'nın kişi hak ve hürriyetlerini genişletici nitelikteki, kişilerin lehine olan düzenlemesinin geçmiş tarihli olaylara da uygulanabileceği tartışmasızdır.


Bu durumda, Anayasa'nın anılan hükmü uyarınca hakim kararı olmadan idare tarafından, vatandaşın yurtdışına çıkma hürriyetinin kısıtlanamayacağı açık olduğundan, davalı idare işleminde ve davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.


Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüne, Ankara 9. İdare Mahkemesi'nin 14/02/2008 günlü, E: 2008/106, K:2008/305 sayılı ısrar kararının bozulmasına, dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, kullanılmayan 22,90.-TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.01.2013 tarihinde esasta oybirliği, gerekçede oyçokluğu ile karar verildi.

İzmir Avukat, İzmir arabulucu avukat, izmir sigorta avukatı, izmir kira avukatı, izmir tahliye avukatı, izmir kiracı avukatı, izmir ceza avukatı, izmir uyuşturucu avukat, izmir boşanma avukatı, izmir işe iade, işçilik alacakları, izmir işçi avukatı, icra avukatı, ceza avuakatı, miras avukatı, vasiyet, tahliye, kira sözleşmesi, kiralananın tahliyesi, çek, senet, haciz, izmir aile avukatı

bottom of page